İçeriğe geç

Türkiye’de ne kadar Tengrist var ?

Türkiye’de Ne Kadar Tengrist Var? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme

Son yıllarda, Türkiye’de dini ve kültürel çeşitlilik hakkında konuşmalar daha fazla yer bulmaya başladı. Ancak bir kesim, geleneksel inanç ve dini yapıların ötesinde, tarihsel ve kültürel bağlamda kökleri olan başka inançlara da ilgi gösteriyor. Tengrizm de bunlardan biri. Peki, Türkiye’de ne kadar Tengrist var? Bu inanç, toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi önemli meselelerle nasıl kesişiyor? Günlük hayatta gördüklerimden ve deneyimlerimden yola çıkarak bu soruyu incelemek, hem kişisel hem de toplumsal bir bakış açısı sunuyor.

Tengrizm Nedir ve Türkiye’deki Yeri

Tengrizm, Orta Asya kökenli eski bir inanç sistemi olup, özellikle Türk ve Moğol halklarının tarihsel inançlarıyla bağlantılıdır. Tengri, doğadaki her şeyin ruhu olarak kabul edilen bir tanrıdır ve bu inanç, doğa ile uyum içinde yaşamanın önemine vurgu yapar. Ancak modern Türkiye’de, Tengrizm’e olan ilgi çoğunlukla azınlık bir grubun ilgi alanına girmekte. Bununla birlikte, bu inanç sistemi birçoğu için kültürel bir miras ve kimlik ifadesi haline gelmiştir.

Türkiye’de Tengrizm ve Toplumsal Cinsiyet

Sokakta yürürken, toplu taşımada, işyerlerinde ya da sosyal medya platformlarında Türkiye’nin dini çeşitliliği hakkında sayısız farklı görüşe şahit oluyorum. Genellikle, bir kişinin dini inancı toplumda nasıl algılanır? Tengrizm’in Türkiye’deki algısı, ne yazık ki, diğer inanç sistemlerinden çok farklı olmuyor. İnançlar hakkında daha fazla bilinçlenmeye çalışırken, toplumun çoğunluğu geleneksel dinlere odaklanıyor. Bu, kadınlar ve erkekler arasındaki eşitlik mücadelesinde bile karşımıza çıkabiliyor.

Örneğin, bir gün metroda bir kadının başını örtmeden, özgür bir şekilde, bir erkekle konuştuğunu gördüm. Ancak çevredeki bakışlar, hemen o kadının toplum normlarına uymayan bir şekilde hareket ettiğini ima ediyordu. Bu tür tavırların arkasında, toplumun dinamikleri ve alışkanlıkları var. Tengrizm gibi “farklı” inançların bu tarz yapılarla karşılaşması oldukça olası. Örneğin, Tengrizm’de kadın ve erkeğin doğayla uyumlu bir şekilde, eşit bir şekilde yaşaması gerektiği anlayışı bulunur. Bu felsefe, geleneksel dini anlayışlarla çelişebilecek bir noktada duruyor. Türkiye’nin büyük şehirlerinde bile, sosyal cinsiyet eşitliği konusunda daha fazla konuşulmasına rağmen, bu tür inançlar genellikle göz ardı ediliyor. Dolayısıyla Tengrizm’in toplumda daha fazla yer edinmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini güçlendirebilir mi? Bu kesin bir soru olmamakla birlikte, toplumsal değişim için önemli bir etki yaratabilir.

Türkiye’de Tengrizm’in Sosyal Adaletle İlişkisi

Tengrizm, tarihsel olarak çok yönlü bir toplum yapısına sahip bir inanç sistemidir. Türk milletinin köklerinden gelen bu inanç, zamanla farklı coğrafyalarda pek çok kültürel zenginlik üretmiştir. Bu da sosyal adalet anlayışını, çeşitliliği kabul eden bir biçimde şekillendirmiştir. Örneğin, Tengrizm’de doğaya saygı çok önemlidir ve bu saygı tüm canlılara yönelik bir adalet anlayışını içerir. Bu, günümüzde ekolojik dengenin korunmasına yönelik birçok tartışma ile örtüşmektedir. Ancak, Türkiye’de bu tür bir düşüncenin toplumda ne kadar yayıldığına dair kesin bir veri yok. Örneğin, bir çevre aktivisti olarak sahada çalışan biri olarak, çoğu zaman doğanın korunması gerektiği ile ilgili farkındalık çalışmaları yaparken, insanların genellikle ekonomik kaygılarla çevresel sorunları önemsemediğini gözlemliyorum.

Aynı zamanda, Tengrizm gibi inançların sosyal adaletle ilişkisi, sadece çevreyle sınırlı kalmaz. Bu inanç sistemini benimseyen bir grup, genellikle yerel halkla uyum içinde yaşama, azınlık haklarını savunma ve toplumda eşitliği teşvik etme noktasında önemli adımlar atmaktadır. Ancak Türkiye’de bu tür inançlar genellikle marjinalleştirildiği için, bu grup çoğunlukla görünmeyen bir kesimde kalıyor.

Çeşitlilik ve Tengrizm’in Toplumsal Yapıya Katkıları

Tengrizm gibi inanç sistemlerinin Türkiye’deki yerini anlamaya çalışırken, toplumsal çeşitliliğin rolünü de göz ardı etmemek gerek. İstanbul’da yaşayan biri olarak, farklı dini inançlardan gelen insanlarla her gün etkileşimde bulunuyorum. Sokakta gördüğüm bazı grupların daha fazla açık fikirli olduğunu, dini ve kültürel çeşitliliği kutladığını görüyorum. Örneğin, Alışveriş merkezlerinde veya kültürel etkinliklerde, farklı inançlara sahip bireylerin bir arada vakit geçirdiğine tanıklık ediyorum. Bu ortam, Tengrizm gibi inançlara sahip bireylerin toplumsal kabulünü daha kolay hale getirebilir. Fakat, hala toplumda kökleşmiş olan bazı önyargılar, bu tür inançlara sahip kişilerin daha fazla sesini çıkarabilmesini engelliyor.

Sonuç Olarak

Türkiye’de ne kadar Tengrist var sorusunun cevabı, hem toplumsal hem de bireysel boyutlarda çok katmanlıdır. Tengrizm’in toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletle olan ilişkisi, kültürel bir değişim ve eşitlik mücadelesi anlamında önemli bir rol oynayabilir. Ancak, bu inançların daha görünür hale gelmesi ve toplumda daha fazla kabul görmesi için, hem bireylerin hem de toplumun daha açık fikirli olması gerektiği kesin. Yalnızca Tengrizm değil, diğer azınlık inançlarının da bu zeminde daha fazla yer bulması, toplumsal yapıyı daha adil, eşitlikçi ve çeşitli kılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet yeni girişbetexper güncel girişhttps://betexpergir.net/splash